Plantar Fasiit Nedir?
Plantar Fasiit Nedir?
Hastaların Ayak Sağlığı Hakkında Bilmesi Gerekenler
Bizi Arayın
E-mail Gönderin
Çalışma Saatlerimiz
Plantar Fasiit Nedir?
Plantar fasya, topuk kemiğinden ayak parmaklarına kadar uzanan oldukça güçlü bir bağ dokusudur. Ayak tabanı boyunca uzanır ve esnek yapısı sayesinde yürüyüş sırasında darbe emilimini azaltır ayağı destekler ve vücut ağırlığını taşır. Bu fasyada kilo artışı, tekrarlı hareketlere maruz kalma veya aşırı zorlama sonucunda topuk dikeninin bir önceki evresi olan iltihaplanma süreci başlayabilir. Bu süreç medikal ve ortotik destekler ile tedavi edilirse bir sonraki evre olan’’ dikenleşme evresi’’ ‘ne geçiş önlenebilir. Eğer bu durum ağrısız geçip farkedilmez ya da uygun yöntemlerle tedavi edilmezse bu süreci takiben topuk kemiğinde kalsiyum birikmesi başlar ve zamanla sivri dikenimsi bir görüntü alarak ‘’ plantar fasiit (topuk dikeni)’’ olarak adlandırdığımız ağrılı süreç başlar. Bu durum ağrılıdır ve kişinin yürüme mesafesini azaltır, yaşam kalitesini düşürür.
Plantar fasiitin en çok görülen belirtisi sabah yataktan kalktığınızda attığınız ilk adımlarda ya da uzun süre oturduktan sonra ayağa kalktığınızda topukta ve ayak tabanında hissedilen ‘’iğne batması‘’ şeklinde tarif edilen keskin ağrıdır. Bu ağrı gün içerisinde adım attıkça hafifler veya geçer ama ilerleyen saatlerde tekrar başlayabilir.
Genellikle topuğun iç ön kısmında görülür. Ayrıca bazı topuk dikenleri topuğun arkasından başlayıp bileğe doğru yayılan bir ağrıyla da kendini gösterebilir. Buna da dorsal epin calcanei (arka topuk dikeni) adı verilir. Dikenin boyuna, uzanma şekline (düz, kanca) ve konumuna göre çeşitlendirilir.
1. Aşırı kullanım ve yanlış egzersiz teknikleri
Koşucular, dansçılar ve yoğun tempolu spor yapan kişilerde tekrarlayan darbeler plantar fasyaya fazla yük bindirir. Özellikle sert zeminlerde, uygun olmayan ayakkabılarla veya yetersiz ısınmayla yapılan egzersizler topuk dikeni için risk oluşturur.
2. Ayak yapısı
Ayak tabanında konjenital (doğuştan) veya sonradan edinilmiş yapı bozuklukları olan düz tabanlık (pes planus) ve yüksek kavisli ayak (pes cavus) plantar fasyanın doğal duruşunu bozar. Düz tabanlarda normalden daha alçak çukur tabanlarda da normalden daha yüksek olan ayağın medial arkı plantar fasyadaki gerilimi artırarak zamanla mikro yırtıklara ve ilerleyen süreçte topuk dikenine yol açabilir.
3. Uygun olmayan ayakkabılar
Desteksiz, ince tabanlı, sert tabanlı ya da düz tabanlı ayakkabılar topuk bölgesine fazla yük bindirir. Özellikle günlük kullanımda uzun süre bu tarz ayakkabıları tercih edenlerde plantar fasiit gelişme olasılığı artar. Sağlıklı bir ayakkabıda taban düz olmamalı ve topuk 2-3 cm yüksek tercih edilmelidir.
4. Fazla kilo
Vücut ağırlığının artması ayak tabanına binen yükü doğrudan artırır. Bu da plantar fasyanın aşırı gerilmesine ve zamanla dejenerasyonuna yol açabilir. Özellikle hamilelik döneminde artan kilo nedeniyle hamilelerde topuk dikeni sıklıkla görülür.
5. Mesleki faktörler
Gün boyunca ayakta durmak zorunda kalınan mesleklerde çalışan kişiler plantar fasiit açısından daha yüksek risk altındadır.
6. Yaş
Genellikle 40–60 yaş arasında daha sık görülür. Yaş ilerledikçe azalan kollajen yapısı ve topuktaki yağ dokusunun azalması ve plantar fasyanın elastikiyetini kaybetmesi topuk dikeni için risk faktörüdür.
Plantar fasiitin tedavisi çoğu zaman cerrahi gerektirmez ve büyük oranda konservatif yani ameliyatsız yöntemlerle başarılı sonuç verir. Tedavinin amacı ağrıyı azaltmak, inflamasyonu kontrol altına almak ve plantar fasyanın iyileşmesini desteklemektir.
1. Dinlenme ve yük azaltma
Ağrıyı artıran aktivitelerin azaltılması ilk adımdır. Koşu gibi yüksek darbeli sporlar yerine yüzme ve bisiklet gibi düşük etkili aktiviteler tercih edilebilir.
2. Soğuk kompres uygulama
Gün içerisinde ağrıyı hafifletmek için 15-20 dk ağrıyan bölgeye soğuk kompres (buz) uygulaması yapılabilir.
3. Germe egzersizleri
Plantar fasya ve baldır bölgesini esnetmek amaçlı esneme, germe egzersizleri düzenli olarak uygulanabilir. Sabah yataktan kalkmadan önce ayak bileği ve aşil germe hareketleri yapmak sabah ağrısını belirgin şekilde hafifletebilir.
4. Masaj uygulaması
Buz ve egzersizlerden sonra ağrıyı ve fasyadaki gerginliği azaltmak için ayak tabanı boyunca medikal masaj uygulaması yapılır. Bu uygulamanın sıklığı ağrı şiddetine göre değişkenlik gösterir. Ayrıca manuel tedavi teknikleri de plantar fasyayı gevşetmede etkilidir.
5. Ortez ve tabanlık kullanımı
Ayak kavisini destekleyen ortopedik tabanlıklar plantar fasyaya binen yükü azaltarak rahatlama sağlar. Özellikle düz taban ya da yüksek kavisli ayak yapısına sahip kişilerde kişiye özel ortopedik tabanlık sayesinde ayağın medial (iç) arkı desteklenerek ayak doğru pozisyonda tutulur ve plantar fasya doğru konuma getirilerek ayağa binen yük azaltılır. Böylece ayak yapısından kaynaklanan topuk dikeni olma riski minimize edilir. Eğer topuk dikeni tanısı konulmuş ise topuk dikeni için özelleştirilmiş kişiye özel tabanlık kullanılarak mevcut ağrı hafifletilir ve yaşam kalitesi arttırılır.
Gemay Medikal olarak 25 yıllık deneyimimiz ile topuk dikeni tedavisinde multidisipliner yaklaşım sunuyoruz. İleri teknoloji cihazlarımız ve uzman kadromuz ile en etkili tedavi planını oluşturuyoruz.
- Bilgisayarlı ayak basınç analizi
- Kişiye özel ortopedik tabanlık tasarımı
- 3D ayak modelleme ve ölçüm
- Biyomekanik yürüme analizi
- Son nesil CAD-CAM sistemi
- Dijital ayak tarama cihazları
- Basınç dağılım analiz sistemleri
- Gait analiz laboratuvarı
Her hastamız için özel tedavi protokolü oluşturarak, kişisel ihtiyaçlara göre çözümler geliştiriyoruz. Takip sürecinde düzenli kontroller ile tedavi etkinliğini değerlendiriyoruz. Topuk dikeni için erken müdahale önemlidir. Gemay Medikal uzman ekibi ile randevu alarak ağrısız günlere geri dönün ve aktif yaşamınızı sürdürün.
6. Uygun ayakkabı seçimi
Topuk desteği güçlü ve esnek tabanlı ayakkabılar tercih edilmelidir. Sert zeminlerde çıplak ayakla yürümekten kaçınılması da önemlidir.
7. Fizik tedavi
Profesyonel bir fizyoterapist eşliğinde uygulanan manuel terapi, ultrason, teypleme (kinezyo bant), kişiye özel egzersiz programı gibi yöntemler iyileşmeyi hızlandırır.
8. İlaç tedavisi ve ileri tedaviler
Gerektiğinde doktor önerisiyle antiinflamatuar ilaçlar kısa süreli kullanılabilir. Sonuç alınamayan durumlarda kortizon enjeksiyonu, PRP gibi yöntemler değerlendirilir. Cerrahi ise çok nadir uygulanır.



